Osmanlı'dan Gelen Gelenek; Tesbih

08-06-2022 14:39
Osmanlı'dan Gelen Gelenek; Tesbih
Osmanlıda tesbih bambaşka hal almaktadır. 16. Yüzyıldan beri Osmanlının başkenti olan İstanbul’da en güzel tesbihler yapıldı ve raflarda yerlerini aldı. Tesbih hakkında en meşhur öyküde şudur;

Sultan Ahmet yaptırdığı camide kaç kişinin alacağını öğrenmek ister ve bu yüzden namaz vaktinde caminin giriş ve çıkışlarında tesbih dağıtılması için emrini verir. Söylendiğine göre 86.000 kişiye camiye girerken 86.000 adette camiden çıkanlara dağıtır. Caminin ziyaret kapasitesinin 172.000 kişi olduğunu tesbih sayesinde tespit eder. Tesbih malzemelerini temin etmek için bir çok padişah araştırmalar yapmışlardır. Osmanlının el sanatı ile tesbih bambaşka bir hal almıştır. Tesbih artık İslami alışkanlıklar halini almıştır. Camilerde Allah’ın sıfatları tesbih edildiğinden, tesbih taneleri 99 adete yani Esma-ül Hüsna sayısına göre ayarlanmıştır…

Osmanlı döneminde 99 taneli tesbihlerin hem taşınmasında sıkıntı hemde daha kullanışlı olması babında 33 taneli tesbih ortaya çıkmıştır… Bunun yanı sıra yazımızın başında da belirttiğimiz gibi;‘ insanoğlu stresini iki yerinden çıkartır. Birincisi parmak uçlarıdır, ikincisi ise dişlerinden’ olarak belirttiğimiz tezden yola çıkarak tesbih ibadet dışında bir alışkanlık, stres topu ve Türkmenlerin tabiri olarak kocaman oyuncağı, kabadayılar için dane-i racon, bir ego göstergesi olarak imame çevirme olarak bir çok adlar ile farklı şekillere ulaşmıştır… Özetlemek gerekirse din dışında stres atmak için kullanılmaya başlanmıştır…

Osmanlı zamanında farklı meslek gruplarının kendine has tesbihleri vardı. Örneğin kuka tesbihini hekimler kullanıyordu. Kuka, antiseptik ve antibakteriyel olduğundan, Osmanlı zamanında mikrop kırıcı olarak kullanılıyordu. Bazı kaynaklarda elinde kuka tesbih olmayan hekimleri, saraya ve hastanın yanına almıyorlarmış…

Osmanlı zamanında deve mübarek sayıldığından deve kemiğinden tesbihler yapılıyordu. Bu tesbih ya kervansaraylarda yada tüccarların kullandığı tesbih modelleriydi. Özetlersek her mesleğin kendine has tesbihleri vardı. Hatta tekke ve zaviyelerde hocaların tesbihleri iri ve çok taneli tesbihlerdi. Medresede, öğretim gören mollaların tesbihlerinden tutunda, mevlevilerin, cerrahilerin tesbihleri farklı farklı motifler, imameler içeriyordu…

Tesbih bir nevi Osmanlı zamanında bir kimlikti. Tesbih ile bir kişinin ne iş yaptığı veya hangi tasavvuf kolunda ne konumda bilgili hangi kademede olduğunu rahatça öğrenebilirdiniz. Günümüzde tesbihlerin kullanım şekli eskiye nazaran daha farklı bir hal almıştır. Şimdilerde tesbih kullanımı kişisel kullanımda şifa verici özelliği ile de kullanılmaktadır.

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.